Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Yalıboyu Mimarlık

Ferhat Su Kanalı

 Ferhat su kanalı
 

FERHAT SU KANALI

          Helenistik dönemde, kentin su ihtiyacını karşılamak için yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm.genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak, bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir. Kanallar, Şirvanlı Camii yakınlarında son bulmaktadır. Halk arasındaki yaygın efsaneye göre bu kanallar sevgilisi Şirin’e kavuşmak için dağları delen Ferhat tarafından yapılmıştır.

         Anadolu’da geçen haliyle Ferhat İle Şirin’in Amasya ile ilintisi bulunmaktadır. Öykünün en eski Türkçe baskısı 1854 yılında, yeni harflerle de 1930 yılında yayımlanmıştır. Ferhat İle Şirin, bir Karagöz oyununa konu olmuş, şair Nazım Hikmet’in yorumlamasıyla, Devlet Tiyatroları, Ankara Sanat Tiyatrosu gibi topluluklarca sahnelenmiş, 1966 ve 1970 yıllarında iki kez sinema filmi olarak çekimi yapılmıştır.

         Öykünün Anadolu’da da anlatılan ve konusu Amasya kenti ile bağlantılı olan biçimi şöyledir:

         Azerbaycan’da Erzen kentinin kadın hükümdarı Mehmene Bânu kız kardeşi Şirin için bir köşk yaptırmıştır. Köşkü süsleme işini o yörenin en usta süslemecisi (nakkaş) Ferhad’a verirler. Ferhad, çalışırken Şirin’i görür ve ona âşık olur. Mehmene Bânu da Ferhad’ı sevmektedir. Bu nedenle Şirin’le evlenmesini istemez, karşı çıkar. Ferhad bir gezi sırasında Amasya kentinin hükümdarı Hürmüz Şah ile tanışır. Hürmüz Şah Ferhad’ın başına gelenleri dinleyince onu yanına alır. Birlikte Erzen’e giderler. Hürmüz Şah, Şirin’i Ferhad için Mehmene Bânu’dan ister. Mehmene Bânu karşı çıkınca iki hükümdar birbirlerine savaş açarlar. Savaş sırasında Hürmüz Şah’ın oğlu da Şirine âşık olur. Savaş sonunda yenilen Mehmene Bânu her şeyi bırakarak kaçar. Şirin Amasya’ya getirilir. Oğlunun da Şirin’e âşık olduğunu öğrenen Hürmüz Şah güç durumda kalır. En sonunda Ferhad’a başarılması güç bir iş verir ve bu işi başarması koşuluyla Şirin’e kavuşabilceğine söyler. Ferhad, Amasya yakınlarındaki bir dağı delecek ve kente oradan su getirecektir. Ancak bu işi başarırsa Şirin’le evlenebilecektir. Ferhad büyük bir çoşku ile işe koyulur ve bir süre sonra işin sonuna yaklaşır. Ferhad’ın bu işi başaracağını anlayan Hürmüz Şah, çalıştığı bir dağda Ferhad’a yaşlı bir kadınla Şirin’in öldüğü haberi haberini yollar. Bu yalan habere inanan Ferhad, Şirin’in ölüm acısına dayanamaz ve dağları deldiği gürzünün canına kıymak amacıyla havaya fırlatır ve yere düşen gürzün altında kalark ölür. Ferhad’ın ölüm haberini alan Şirin de bir hançerle kendini öldürür. İki sevgiliyi yan yana gömerler.

         Söylenceye göre; her bahar Ferhat’ın mezarı üstünde kırmızı, Şirin’in mezarı üstünde beyaz bir gül ve aralarında da bir diken çıkmaktadır.

         Öykü; Ferhat’ın Şirin’e olan sevgisiyle, halkı suya kavuşturma çabalarını bir arada işlemekte olan destansı bir öyküdür.

 Ferhatın Deldiği Yüce Dağlardayız...

Kaynak: wikipedia
   Ana Sayfa   

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam11
Toplam Ziyaret738460
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
İller Arası Mesafe
Çikolata Dünyası